Bu hafta türkçeye “Unutma Beni” adı ile çevrilmiş 2014 yapımı “Still Alice” filmini izleme şansım oldu. Film Alice Howland adında bir dilbilim profesörünün kendisine alzheimer teşhisi konması ve sonrasında yavaş yavaş hafızasını kaybetmesini izleyen süreci çarpıcı bir şekilde anlatıyor. İlk başta hastalığı red etme ile başlayan daha sonra kabullenme ve mücadele sürecini anlatan bu filmde yönetmenler Richard Glatzer ve Wash Westmoreland gayet güzel bir iş çıkartmışlar. Alzheimer ile mücadele etmek için çaba sarf eden karakterin aynı zaman içerisinde ailesi ile olan ilişkisininde nasıl değiştiğini filmde gözlemliyoruz.
Ben oyunculuklar ve senaryo anlamında filmi çok başarılı buldum. Özellikle Julianne Moore başrolde gayet iyi bir iş çıkartmış. (87. Oscar ödüllerinde bu rolü ile en iyi kadın oyuncu ödülünü aldı.) Yönetmen konuyu gayet sade ve güzel bir şekilde işlenmiş. Oyunculuklar ve replikler dokunaklı.
Filmin hayata dokunan bir yanı var. Her zaman sağlığımız sanki bu şekilde devam edecekmiş gibi yaşıyoruz aslında ancak bu film insanın midesine bir yumruk etkisi yapıyor. Acaba bize bugun alzheimer teşhisi koyulsa daha yapmak istediğimiz neler vardı başaramadığımız sorusuna ne kadar hazırız ? Hayatta en önemli şey süphesiz ki bir kişinin sağlığı ancak bence bir o kadar da önemli olan şey insanın sağlığındayken yaptıklarıdır. Bu film biraz bunun da hikayesi bence. Yapmak istediği bir çok şey varken artık bunlara ulaşma imkanı kalmayan bir kadının hikayesi. Insan sağlığı yerindeyken yapabildiğinin maksimumunu yapmalı. Çünkü bir gün maalesef bu şansımız olmayacak.
Ben filmi hem gerçekliği hem de senaryosu için beğendim. 10 üzerinden 8 puanı benim için hak eden bir film oldu.
Size de izlemenizi öneririm.
IMDB Link : http://www.imdb.com/title/tt3316960/