2015 yapımı Simon Curtis imzalı “Woman In Gold – Altınlı Kadın” filmini dün akşam sinemada izledim. Açıkcası filme giderken biraz endişeliydim. Internette yer alan yorumlara baktığımda bu drama filminin biraz sıkıcı olabileceğini düşümüştüm. Ancak ne kadar hatalı olduğumu daha filmin en başından anladım.
Gerçek bir hikayeyi anlatan Altınlı Kadın filmi, Nazi Almanya’sından kaçan Maria Altmann adında bir kadının Avusturyadan kaçması ve daha sonrasında Nazi’lerin evindeki sanat eserlerine ve değerli diğer eşyalarına izinsiz bir şekilde el koymasını ve daha sonrasında yargı süreci ile bunların kendisine geri verilmesi sürecini anlatıyor.
Filmin özellikle Nazi sahneleri çok çarpıcı, filmde kullanılan müzikler, Avrupa ve Amerika’da adalet ve yargı ile işlerin çözülebildiğini göstergeri olan davalar ve daha bir çok unsur gerçekten çok çarpıcı. Filmin temposu yüksek ve oyunculuklar çok başarılı. Özellikle Helen Mirren çok başarılı bir oyunculuk ile filmi taşımış.
Acımasız geçmiş ve günün şartlarına inat hukukun üstünlüğüne inanan birisi iseniz bu filmi mutlaka izleyin. Bu filmde bence inanmak ve vazgeçmemek üzerine bir çok şey var. Ben bu filmi sinemada izlediğim için daha fazla keyif aldığımı düşünüyorum. Benim için woman in gold 2015’te izlediğim en iyi filmlerden birisi oldu. Tarihi bir drama seviyorsanız sizlere de tavsiye ederim.
Misel Aji'nin Dünyası 