Kriptopara Çağı (Paul Vigna – Michael J. Casey)

Son günlerin en popüler konularından birisi olan kriptoparalar konusunda biraz daha bilgilenmek amacı ile buzdağı yayınlarından çıkan Kriptopara Çağı adlı kitabı geçen haftalarda okudum. Açıkcası kriptoparaların ve blockchain’in bir para ya da değiş tokuş aracından çok bir teknoloji olduğunun altını defalarca çizmesi bu kitabın benim için en büyük çıkarımıdır.

Kitap Satoshi Nakamoto’nun ilk 50 blok Bitcoin çıkarımını yapması ile başlıyor. Daha sonra bu çıkarmış olduğu 50 Bitcoin’i deneme için kapalı bir grup içerisinde bu iş ile ilgilenen bir kişiye transfer denemesini yapması ile devam ediyor. İlerleyen süreçte ise Bitcoin’in yolculuğu anlatılıyor. Kitap içerisinde Hacklenen borsalar, kaybolan coinler, topluluğun oluşması, kriptoparaların çalışma prensipleri gibi farklı farklı konular bulunuyor.

Aslında sürecin ne kadar enteresan bir şekilde ilerlediğini kitapta açıkca görebiliyorsunuz. Bu işe inananlar, denemek isteyenler ve tamamen red edenler gibi bir çok farklı kesim oluşuyor. Aslında bitcoin fikrinin sistemden çok ona bu fikre inananların sistemi yayması ile kullanımı sayesinde hayatımıza girdiğini gözlemliyoruz.  Bitcoin’in esas yayılma sürecinde bu sistem ile ilgili yazılan makalelerin de aslında ne kadar etkili olduğunu gözlemliyoruz.

Kitaptan öğrendiğim Blockchain ile ilgili enteresan iki bilgiyi aşağıda sizinle paylaşıyorum.

• Bu teknoloji bir database gibi yazma, silme ve değiştirme metodu ile çalışmamaktadır. Bu teknoloji sadece yazma metodu ile çalıştığıdır. Yani sistem içerisinde bir bitcoin transfer ettiğiniz zaman mevcut sistem içerisinde geçmiş işlemler sabit kalarak toplam kayıt defterine bir transfer satırı daha eklenir. Bu aslında bu sistem ile ilgili uzun vadede bir komplikasyon olabilecek bir süreçtir. Çünkü milyonlarca adet işlem yaptığınız zaman kayıt defteri oldukça uzamaktadır.
• Sistem mutabakat üzerine işlem yapmaktadır. Sistem üzerinde çalışan bilgisayar güçerinden %70’inin transferi onaylaması durumunda transfer geçerli sayılmaktadır. Bu çok önemli bir riski gündeme getirmektedir. Çok yüksek güçlü bir bilgisayar gücü sisteme dahil olur ve sistemdeki çoğunluğu elde ederse sistemdeki tüm kayıtları değiştirebilme yetkisine sahip olacaktır.

Kitap bence anlatılmak istenen içerik için biraz fazla uzun yazılmış ve maalesef dili çok akıcı değil. Ancak yine de bu konuda bilgilenmek isteyenlerin hızlıca göz atabileceği bir kitap.