Iran Masalları

“On Derviş bir kilimde uyurken, iki padişah bir dünyaya sığmaz.”

Geçmişten günümüze taşınan masallar ile son zamanlardaki rastlantım Judith Malika Liberman’ın artısahne’de yer alan gösterisine gitmem ile birlikte oldu. O akşam baharın gelmesi ile birlikte kendisini açan çiçekler gibi bizlerinde hayata karşı cesur bir şekilde açmamızı anlatan Liberman sahnede bir buçuk saat boyunca çok akıcı bir şekilde bizlere cesaret ve merak ile ilgili bir masal anlatmıştı. (Judith Liberman’ın masal terapi adlı kitabını geçen hafta sipariş verdim. Bu kitabı umarım bir ay içerisinde bloğa yazacağım.)

Ancak sipariş verdikten sonra bir akşam Serdar Kuzuloğlu bir canlı yayınında şu anda hangi kitapları okuyorum gibi bir seans yapmıştı. Bu seans içerisinde İran masalları adında bir kitap tanıttıktan sonra içerisinde bir pasaj okumuştu. Bu vesile ile bende kitabı sipariş verdim.

Kitap bir uçak seyahati sırasında kolayca tüketilebilecek türden hızlı okunan, içerisinde on iki adet İran masallarından seçmelerin yer aldığı 140 sayfalık bir masal kitabıdır. Ben bu masalları açıkcası keyifle okudum. Masalların her birisinde farklı farklı dersler yer alıyor. Kimisinde cesaret, kimisinde bilişsel üstünlüğün fiziksel üstünlüğe galip geldiği anlatılıyor. İçerisinde en beğendiğim kitap “Çiftçinin oğlu ile Sihirbaz” oldu.

Günümüzde yaratıcılık kelimesinin bu kadar çok kullanıldığı bir dönemde aslında masalların ne kadar büyük bir yaratıcılık kaynağı olduğunu bu kitap sayesinde bir daha hatırladım.

Bu kitap dışında hint masalları, japon masalları vb. şeklinde farklı kültürler için olan versiyonları da bulunuyor. Eğer biraz hayal dünyasını özlediyseniz bu kitabı sizlere mutlaka öneririm.