Daha önce Yuval Noah Harari’nin Sapiens kitabını yazmıştım. Yazarın objektif bakış açısı çok hoşuma gitmişti. Bir sonraki Homo Deus kitabını o kadar beğenmemiştim. Bu hafta yazarın son kitabı 21. Yüzyıl için 21 Ders kitabını bitirdim.
Kitap adından da anlaşılacağı üzere 21. yüzyıl için yazarın önemli gördüğü 21 konuda görüşler içeriyor. Bu konular İş, Özgürlük, Savaş, Din, Alçakgönüllülük, Adalet, Cehalet gibi bir çok farklı konuyu kapsamaktadır. Kitapta üzerinde durulacak/tartışılacak bir çok bölümden oluşuyor, aşağıda iki tanesini sizlerle paylaşıyorum.
Kitabın eşitlik bölümünde yazar verinin sahibinin kim olduğunu sorguladığı bir bölümde kişilerin bugün çok rahat bir şekilde paylaştıkları özel verilerin aslında eski dönem Afrika yerlilerinin bir avuç ıvır zıvır boncuk için toprak paylaşmalarına benzediğini iletiyor. Bugün aslında düşünüldüğü zaman paylaşılan verilerin artık geri dönüşü bulunmamakta ve bu veriler sonsuz İnternet uzayında artık silinemez bir iz olarak bizleri takip etmektedir. (yaklaşık 10 sene evvel yazmış olduğum bazı yazılar web sitesi kapanmış olsa dahi kopya bazı sitelerde içerik olarak bulunuyor!) Ayrıca bu sonsuz veri uzayında sözde bedava olan bu hizmetler algoritmaları eğitmede ve insanları takip etme / anlama sistemlerinde uzmanlaşma konusunda muhteşem birer kaynak olmaktadır. Bu muhteşem kaynağı bedavaya sırf başkalarının fotoğraflarını gözlemlemek için paylaşmamız ileride bizlere bugün göründüğünden çok farklı gözükebilir.
Eğitim konusunda ise yazar, eskiden eğitim sisteminin baz aldığı düşünce sisteminin o dönemden 50 yıl sonra dahi bu bilgilerin geçerli olacağına inanılarak yapıldığına dikkat çekiyor. Yani eğer 1018 yılında bir eğitim alıyorsanız muhtemelen 50 yıl sonra toplumun temel özellikleri 1018 yılına benzeyecek ve çok ciddi bir farklılık göstermeyecekti. Ancak yazar günümüzde artık değil 50 yıl sonrasını 5 yıl sonrasını bile tahmin etmek oldukça güç olduğundan, artık eğitim sisteminin vermesi gerekenin bilgi değil, bilgiyi anlamlandırabilme ve neyin önemli neyin önemsiz olduğunu ayırt edebilme yeteneği olması gerektiğini iletiyor. 21. yüzyılda artık bireyler eksik bilgi değil fazla bilgi ile mücadele etmek zorundalar. Teyit edilmemiş bilgi bolluğunda kişiler neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlamak ve bu yanlış bilgiler ile vakit kaybetmemeyi öğrenmek zorundadır. 21. yüzyıl eğitiminde uzmanlar dört önemli maddeyi öğrenmemiz gerektiğini iletiyorlar. Bu maddeler eleştirel düşünce, iletişim, işbirliği ve yaratıcılık. Kabaca ifade edecek olursak, okullar teknik becerileri ikinci plana alıp genel amaçlı yaşam becerilerine ağırlık vermeli. (sf. 241)
Kitaptan altını çizdiğim bazı cümleler,
- Sessizlik tarafsızlık alamına gelmez; sessizlik statükoya arka çıkar.
- Durmadan hakim olduğunuz şeyleri geride bırakmak ve bilinmezliği benimsemek durumunda kalacaksınız.
- O yüzden 2020 Tokyo Olimpiyatları’nı izlerken milletler arasındaki bu sözde çekişmenin aslında muazzam bir küresel uzlaşmayı temsil ettiğini unutmayın.
- Ve cevaplar için Google’a gitgide daha çok bel bağladığımızdan kendi kendimize bilgi edinme yetimiz azalıyor. “Hakikat” şimdiden, Google aramalarında en üstte çıkan sonuçlarla belirleniyor.
- … akıllı telefonları çalışmadığında budala gibi ortada kalıyorlar.
- Her yıl diyabet ve şekerden yaklaşık 3,5 milyon, hava kirliliğinden 7 milyon insan ölüyor. O halde neden terör bizi şekerden daha çok korkutuyor ve neden hükümetler kronik çevre kirliliği yüzünden değil de ara sıra yaşanan terör olayları yüzünden seçimleri kaybediyor ?
Kitap bence mutlaka okunması gerekenler arasında yer alıyor,