Dün akşam sinema’da Green Book (Yeşil Rehber) adlı filmi izledim. Film beklentimin çok ötesinde bir yapıt olarak bana keyifli bir seyir deneyimi yaşattı. Film 1927 – 2013 yılları arasında yaşamış olan ünlü caz piyanisti Don Shirley’in hayat hikayesinden bir kesit filmidir.
Amerika’daki siyah-beyaz ayrışması, ırkçılık, ön yargılarımız gibi konuları elen alan film gerçek bir hikayeden esinlenmiştir. Ünlü Afro-Amerikalı piyanist Don Shirley 8 hafta sürecek olan bir güney turu planlamaktadır. Güney turunda kendisine yardımcı olacak bir şoföre ihtiyaç duymaktadır. O anda çalıştığı gece kulübü tadilata giren Tony bu şoförlük işi için Don ile görüşür ve işi kapar.
İkili güney turuna başladığında siyah-beyaz ayrışmasına ve bir çok ırkçılık hareketine maruz kalırlar. Bu ikili seyahatlerinde Yeşil Rehber adı verilen ve siyahlar için güvenli olan mekanları tanımlayan bir kitaptan yararlanırlar. Tony’nin Don karakterinden ve aynı şekilde Don karakterininde Tony’den öğreneceği şeyler vardır. Seyahat ilerledikçe polis dahil bir çok kişiden gördükleri ayrımcılık izleyeni ciddi bir şekilde bu konuyu sorgulamaya itiyor. Filmde sürekli olarak bir siyahın böyle olmasının diğer tüm siyahların da böyle olduğu anlamına gelmediği veya aynı şekilde bir beyazın hareketinin diğer beyazlar içinde geçerli olmayacağı fikri iletiliyor.
Kitap ırkçılık, ayrımcılık ve ön yargılarım konusunda beni ciddi anlamda düşünmeye itti.
Dönemin Siyah-beyaz sosyokültürel yapısını akıcı ve keyifli bir üslup ile sergileyen bu filmi ben izlemenizi öneririm.