Akıllı Makineler Ulrich Eberl tarafından yazılmış 2017 yılında Paloma yayınevi tarafından yayınlanmış yapay zekanın günlük hayatımızda kullanımı ile ilgili bir araştırma kitabıdır.
Kitap genel olarak Yapay zekanın nasıl eğitildiği, günümüzde ne kadarlık bir güce sahip olduğu ve gelecekte hayatımızda nerede yer alacağını, muazzam kapasitesinin aslında bugün bile ne kadar ileride olduğunu anlatıyor. Bizler farkında olmasak bile aslında karar mekanizmalarının çoğu daha bugünden yapay zekaya teslim edilmiş durumdadır. İlerleyen yıllarda akıllı araba, ev, şehir gibi kavramlar ile çok daha fazla iç içe olacağız. Ancak bunun olabilmesi için öncelikle verimlilik konusunun çözülmesi gerekiyor.
İnsan beyni 20 vat enerji ve almış olduğumuz oksijenin beşte biri kadar bir enerji ile (bir ampulün ihtiyacı kadar) yarım saat çalışabilmektedir. Bugünün süper yapay zekaları neredeyse Almanya’nın bir şehrinin ihtiyacı kadar enerjiye ihtiyaç duymaktadır. (İlerleyen dönemde mutlaka bu anlamda iyileştirmeler olacaktır.)
Bilgisayarların şu anda mevcut en güçlü silahlarından bir tanesi kendi kendilerine pratik yaparak veya milyarlarca veriden öğrenebilme yetenekleridir. Bir oyunu milyon defa sıkılmadan kendi kendilerine oynayarak o oyunda herhangi bir insanın kesinlikle erişemeyeceği bir seviyeye gelmeleri bu sayede mümkündür. Ancak “anlam” kavramı hala bilgisayarlar için büyük bir problemdir. Buna örnek olarak “Joey’in 15 adet kalemi var. Bunlardan sekiz tanesini Suzy’e veriyor, bir tanesi ise elinden yere düşüyor. Joey’in elinde kaç tane kalem kalır ?” sorusuna bilgisayarlar artık %80 doğruluk ile cevap verebilir hale gelmiştir ancak “Bir elektrik hattında 15 kuş oturuyor. Avcı bu kuşlardan birini vuruyor. Oturmayı sürdüren kaç kuş kalır?” sorusuna bilgisayarlar hala 14 cevabını veriyor. Bu soruya cevap verebilmek için silah sesinden kuşların hepsinin ürküp kaçacağı mantığını yürüterek hiçbir kuşun hatta kalmayacağını düşünmek gerekiyor.
Benim kitaptan özet ile çıkardığım yapay zekanın işlemci gücü ve ilerleyen öğrenme teknikleri ile neredeyse her şeyi yapabileceği ancak ne olursa olsun kavramları tam olarak anlayamayacağı yönünde oldu. Yani bugün bir bilgisayarın Kırmızı dendiği zaman kırmızı rengi önceki milyonlarca örnek ile karşılaştırmak veya kendi öğrenme biçimi ile öğrenmiş olmasına rağmen kırmızının tam olarak ne olduğunu hiçbir zaman hissedemeyeceğini düşünüyorum. Ancak bunun yanında empati kurmaya çalışan robotlar üzerinde şu anda çalışmalar yürütülüyor. İlerleyen dönemde hasta/yaşlı bakımı, kişisel asistan gibi birebir insan ile kontak gerektiren konularda robotların insanların yerini alabilmesi için empati yeteneklerinin geliştirilmesi gerekiyor.
Kitaptan altını çizdiğim bazı cümleler,
- Zeka, ne yapmamız gerektiğini bilmediğimiz zaman yaptıklarımızdır.
- Araştırmacılar, bir robota ne yapması gerektiğini söyleyen yazılımların artık eskide kaldığını söylüyor.
- Bu nedenle, gelecekte önemli olan sadece son kalan özel alanları korumak değil, gerçekten bağımsız karar verme imkanını güvence altına almak olacak.
- Antoine de Saint-Exupery’nin ünlü cümlesi yer alıyordu. “İnsanlara gemi yaptırmanın yolu onlara marangozluk öğretip görev ve programlar vermek değil, engin denizlerin özlemini aşılamaktır.”
- Hayat tutku duymadığın projelerde çalışılmayacak kadar kısadır. – Oren Etzioni
Yapay zeka ile ilgilenenler için okuması kolay güzel bir kaynak kitabı, eğer bu konu ile ilgileniyorsanız bu kitabı okumanızı öneririm.