
2015 yılında Parma Üniversitesi Gıda Bilimi Bölümü’nde Botanik/Farmasötik Biyoloji doçenti olan Renato Bruni tarafından yazılan Biyo-İnovasyon, bitkiler ve hayatta kalma stratejileri üzerine yazılmış bir inceleme kitabıdır.
Kitapta anlatılmak istenen içerik, biyo-innovatif çözümler sunmayı amaçlayan bir ajansın, müşterilerinin gerçek dünyada karşılaştıkları sorunlarına bitkiler dünyasından çözüm örnekleri vermesi üzerinden kurgulanmıştır.
Biyo-inovasyon neyi amaçlar ? Belirli bir ihtiyaçtan yola çıkarak ve doğada aynı sorunları tespit ederek, onlara çözüm bulmak için evrim tarafından geliştirilen süreçleri değerlendirir ve verimliliği sağlayan mekanizmaları belirlemeye çalışır.
Kitapta anlatılanların tam olarak anlaşılabilmesi için biraz biyoloji bilgisine ihtiyaç bulunmaktadır ancak ben bunun dışında kalan bölümlerden oldukça keyif aldım ve bitkilerin bu çeşitli dünyasından oldukça etkilendim.
Sizlere aşağıda kitapta anlatılan bazı bitkilerin geliştirmiş oldukları sistemleri iletmek istiyorum.
- Sphagnum: Patlayan meyveleri sayesinde bir bitkiden diğer bitkiye atlayan yükseklerde yaşayan bir parazit modeli
- Stenocara gracilipes: Havadaki asılı su damlacıklarını sırtında bulunan uçlarda toplayıp doğrudan böceğin ağzına akıtan bir sisteme sahip böcek.
- Stipagrostis sabulicola: Yılda sadece 35 milimetre yağmur alan Nambiya çölünde denizden içeriye doğru esen rüzgarlar ile taşınan sisten yararlanarak su ihtiyacını karşılayan bir çim.
- Pinus radiata: Yeteri kadar su aldığı zaman şişerek kapanan çam kozalaklarına sahiptir. Hava kuruduğu veya su kullanılıp tükendiği zaman kapanan bu kozalaklar tekrar açılarak suyun içine girmesini sağlar. Bu şekilde gereğinden fazla suyun içeriye girmesi engellenir.
- Brasica Rapa: Neresine saldırıldığına ve kim tarafından saldırı yapıldığına bağlı olarak farklı kokusal mesajlar üretir ve saldıranları yiyebilecek en uygun predatörleri çağırır.
- Gossypium Hirsutum: Yalnızca ısırıldığı zaman imdat uyarı salgılaması yapan bir bitki. Bu şekilde eğer tehlike yoksa gereksiz yere panik yapıp sıvı üretmeye gerek kalmamaktadır.
- Populus deltoides: Bir tırtıl yapraklarından bir tanesini ısırdığı anda tüm şeker ve proteinleri önce gövdeye daha sonra köklerine iletir. Bu şekilde sert ve içeriği boş yiyeceğe ilgi göstermeyen tırtıldan kurtulmuş olur.
- Abies Balsamea: Üzerinde mantar besleyen bu ağaç bu sayede güneşten kendisini korur.
- Aristolochia Rotunda: Ezilmiş tahtakurusu böceği kokusu salgılayıp Chloropidae familyasına ait karasinekleri cezbeder. Karasinekler böceği aramak için bu güzel kokuyu takip ederek, çiçeğin içine kadar girerler. Girerken sırtındaki diğer polenleri temizleyen bitki böcek çıkarken sırtına kendi polenlerini sürer.
- Fahiderbia Albida: Sudan savanasının kavurucu soğuklarında yaz sıcağında yaz uykusuna giren tüm bitkilerin aksine Fahiderbia çiçek ve yaprak sürgünü vermek için aşırı çaba gösterir. Bunun sebebi sürünün aksine giderek piyasada kimse yokken gerekli tüm materyalleri toparlama çabasıdır. Diğer tüm bitkilerin uyandığı dönemde Fahiderbia bitkisi uykuya geçer.
- Epipactus Purpurea: Vermiş olduğu çiçeğin içerisine çok eser miktarda zehirli madde yerleştiren bu bitki, eğer herhangi bir böcek çiçeğin nektarından fazla almaya kalkarsa, almış olacağı zehirli madde miktarı artacağından böceği öldürür ve bu şekilde sadece bir böceğin tüm nektarı almaması sağlanır.
- Strelitzia: Geliştirdiği sistem aracılığı ile bitki yalnızca dokumacı kuşları tarafından açılabilen bir mekanizma ile hem polenini hem de erkek/dişi organlarını korur. Eğer bitkinin üzerine dokumacı kuşları konarsa sistem açılarak kuşu besler, farklı ağırlıkta bir kuş konarsa yapı katlanarak bir deformasyona uğrar ve kuş dengesini sağlayamayacağı için kaçmayı tercih eder.
Kitabı okurken tüm bu geliştirilmiş sistemlerin hassaslığı ve mantığı insanın aklını başından alır cinsten olduğunu gözlemliyorsunuz. Günümüzde gözlemlemiş olduğumuz bu yüzlerce farklı strateji aslında milyonlarca farklı strateji arasından başarılı olarak kendisini devam ettirmeyi başarmış stratejilerdir.
Kitaptan altını çizdiğim bazı cümleler,
- Barikat inşa etmektense hızlı şekilde büyümek daha ekonomik ise o zaman bitkiler silahlarla savaşmaktansa büyümeyle kendilerini savunmaya karar verirler.
- Bu çözümde atık yoktur, boş estetik detaylar yoktur, yaşamak ve rekabet etmek için avantaj sağlamayan şeylere yer yoktur.
- Bir tuzağın iyi çalışması inandırıcılığına bağlıdır.
- Kazanan bitkilerin en kuvvetli silahlara sahip olanlar değil kaynak yönetimini ve dağıtımını dengeli bir şekilde ayarlayanlar oldukları ortaya çıkar.
- Yapacağınız yatırımları çeşitlendirmek ve sorunları ortadan temelli bir şekilde kaldırmanın imkansız olduğunu buna sürekli uyum yapmak gerektiğiniz kabul etmek çok daha iyidir.
- Bitkilerin her tercihlerinin ardında belli bir neden vardır.
- Doğada etik ve moral kavramları yoktur, ekolojik dengeyi sağlayan ve sistemi yaşatan her şey geçerli sayılır.
Doğada önemli olan hayatta kalmaktır, insanlar için de amaç aynıdır. Mükemmel strateji diye bir şeyin peşinden koşmak yerine hayatta kalmayı garantileyen iyi bir strateji peşinde koşulmalıdır. Daha sonrasında ise geliştirilen ve çalışan bu stratejinin sadece bir durak olduğu algılanmalı, sürekli olarak optimizasyon için çaba sarf edilmelidir.
Kitabın maalesef %10-15’lik kısmı biyoloji bilgisi gerektirdiği için anlaşılması zor olabilir ancak kalan kısım yaratıcılığın aslında doğada ne kadar fazla bulunduğunu güzel bir şekilde okuyucuya aktarıyor. İlgisini çekenlere duyurulur.