Kategoriler
Kitaplar

Piyasaların Şifresini Çözen Adam (Gregory Zuckerman)

Piyasaların Şifresini Çözen Adam (Gregory Zuckerman)

İnsanlar en çok stres/panik anında tahmin edilebilir. Çünkü o zaman duyguları ile hareket etmeye başlarlar.

Piyasaların Şifresini Çözen Adam” (İngilizce orijinal adıyla “The Man Who Solved The Market“) 2019 yılında Gregory Zuckerman tarafından yazılmış, Türkçe çevirisi Scala Yayıncılık tarafından yayınlanmış, Renaissance Technologies firmasının kurucusu Jim Simons’ın hayatının anlatıldığı bir biyografi kitabıdır.

Jim Simons’ın hayatının enteresan olmasının sebebi, daha henüz bilgisayar tabanlı algoritmik trading adı verilen sistemlerin gelişmediği dönemde, dönemin en parlak matematikçilerini işe alarak piyasalarda duygulardan arınmış matematik ve formül temelli alım satım işlemlerini yapmaya başlaması ve bu sayede piyasada ciddi bir kazanç elde ederek milyarder olmasıdır.

Kitap Jim Simons’ın daha çocuk yaşında “düşünmek üzerinden para kazanmak” ve matematik üzerinde oldukça heyecanlı olduğunu anlattığı bir bölüm ile başlıyor. Çocuk olduğu dönemlerde Simons’un hayali MIT’de matematik okumaktır. Bu hayalini gerçekleştiren Simons daha sonra Berkeley’de okuma fırsatı yakalar. Bu arada eşi Barbara ile evlenen Simons ailesinden 5.000$ evlilik hediyesi alır.

Parayı hızlı bir şekilde katlamak isteyen Jim, Merrill Lynch ofisine giderek alabileceği emtiaları incelemeye başlar. Aracı kurumdaki kişi Jim’e soya fasülyesi almasını önerir. Aldığı soya fasülyesinin fiyatının hızlıca artmasıyla bu “büyülü” dünyadan çok etkilenir. Bir arkadaşı ona soya fasülyelerini satıp karı almasını önerir ancak Jim onu dinlemez. (İlerleyen dönemde maliyetine satabildiği için kendini şanslı görür.)

MIT’de doktorasını yapan Jim, daha sonrasında Harvard Üniversitesinde bir istihbarat (“intelligence”) grubuna katılır. Burada departmanda birlikte çalıştığı insanların zekasından oldukça etkilenen Simons “Çalışanlar belirli standart geçmiş tecrübe yerine zeka, yaratıcılık ve heyecanlarına bakılarak” işe alındığını gözlemler. Harvard sonrası Stony Brook Üniversitesinde matematik bölümünü kurması için görevlendirilen Jim, bu dönemde çalıştığı bazı profesörler için “killer” (öldürücü) sıfatını kullanır. Jim için bu tür profesörler, çalıştıkları matematik problemini ne pahasına olursa olsun çözen kişilerdi.

İlerleyen dönemde okuldan ayrılıp Jim kendi firmasını kurmaya karar verir ve matematiksel formüller ile trading yapma fikrini hayata geçirir. İlk başlarda hiç bir şekilde güzel kar elde edemeyen hatta büyük zararlar elde eden Jim bir ara bu sistemin çalışmayacağını ve piyasaların matematiksel formüller için fazlasıyla karışık olduğunu düşünür.

Bu dönem içerisinde bir çok üst seviye PhD matematik profesörü ve öğrencisini ekibe katan Jim ve ekibi geçmiş datalara bakarak, bu dataları modelleyerek piyasa ortalamasının çok üzerinde getiri elde etmeye başlar. Onlarca çalkantılı dönemi atlatan Renaissance en sonunda 10 milyar dolarlık bir fon büyüklüğüne ulaşır.

Kitap aslında Jim Simons ve Renaissance Technologies firmasının hikayesi gibi dursa da bence yöneticilik ve özellikle borsa piyasalarının psikolojisi anlamında oldukça güzel dersler içeriyor.

Yöneticilik kısmı için, oldukça yüksek performansa sahip ve her sene milyonlar kazanan bu üstün matematikçileri nasıl motive edersiniz ? Şirket içerisinde ciddi bir ego savaşı başladığı zaman bunu nasıl engellersiniz ? Şirketin çok gizli bilgilerinin dışarıya sızmaması için nasıl bir strateji geliştirmelisiniz?

Borsa psikolojisi kısmında, bir günde şirketin 1 milyar doları piyasalardaki çöküşte gittiği zaman satmak yerine alım yapması psikolojisini nasıl yönetirsiniz ? Bilgisayarların ürettiği sinyalleri uzun bir süre nasıl taşıyabilirsiniz ?

Kitaptan aldığım bazı notlar, (kitabı İngilizce orijinal dilinde okuduğum için Türkçe çevirisi ile farklılıklar olabilir.)

  • O zaman fark ettim ki en iyi olmayabilirdim ancak yine de iyi bir şeyler yapabilirdim. Bu güven kendimde vardı.
  • Kötü fikirler iyidir, iyi fikirler harikadır, olmayan fikirler felakettir.
  • Piyasalarda kar etmek için alttan almak önemli olduğu kadar kara tutunabilecek cesarette gereklidir.
  • Piyasalarda her zaman haklı olmanız gerekmez, yeteri kadar haklı olmanız size kar sağlayacaktır.
  • Eldeki veriler modellenmeden anlamlı bir sinyal üretmek zordur.
  • Bir insanın çok iyi bir bilimci olması onun bilimsel olarak yardımcı olduğu konuda gerekli olan yetkinliklere sahip olduğu anlamına gelmez.
  • Her zaman fırsat vardır.
  • Piyasalarda neden olduğuna çok fazla takılmamak önemlidir. Çünkü piyasayı etkileyen çok fazla parametre vardır.
  • Basit modeller her zaman karmaşık modellerden iyidir.
  • Her gelen yeni bilgi ile kişinin tahminlerini yenilemesi daha iyi sonuç verir. (Bayes yaklaşımı)
  • Kağıt üzerinde başarılı bir trade gerçek hayatta farklı olabilir.
  • İnsanlar en çok stres/panik anında tahmin edilebilir. Çünkü o zaman duyguları ile hareket etmeye başlarlar.
  • Hiç kimse rakamlar sebebiyle karar vermemiştir, onların daha çok bir hikayeye ihtiyacı vardır. – Daniel Kahneman
  • Genelde sert düşüşlerden sonra toparlanmalar olur ve yatırımcılar için bu büyük fırsat olabilir.
  • Bir sinyal çok iyi biliniyorsa zaten onu herkes kullanıyordur ve ondan para kazanmak zordur.
  • Fikir üreten insanlar sonuç almak için tartışmalıdır.
  • Detayları çok iyi görseniz dahi büyük resmi çok hatalı görebilirsiniz.

Kitap Jim Simons’un hayatını merak eden kişiler için güzel olabilecek bir kitaptır. Ancak kitap Jim Simons’un borsa ve alım satım piyasaları için kullandığı tekniklerden bahsetmemektedir. Daha teknik bilgi arayan kişilerin farklı bir kitaba yönelmesini tavsiye ederim.

2 replies on “Piyasaların Şifresini Çözen Adam (Gregory Zuckerman)”

Yatırım deyince aklımıza genelde dolar , euro ve altın geliyor(du). Bir basamak yukarısı şirket borsaları ancak ciddi bilgi birikimi ve eğitim gerektirdiğinden çok az insan para kazanabiliyor. Gayri menkul ise yatırım arçaları içerisinde , çok gerilerden geliyor. Matematiğin ve bilgisayarın devreye sokularak yapılan emtea spekülasyonu ve bunların borsaları çok az insanın anlayabileceği ve yönetebileceği bir mevhum. Günümüzde dövizin negatif faiz vermesi olayı basit insanın paralarını girişimci-yatırımcıların kendilerine sermaye yapabilme becerisidir.Kaldıraç olarak kullanırlar. Hele ki bu paraların bile az da olsa değer kaybının olduğu göz önüne alınırsa aslında mantık dışıdır. Merkez bankalarının , karşılığında altın vesaire gibi bir güvence olmadan istedikleri kadar para basabilmelerini de anlamak imkansızdır. Dünyanın en büyük ekonomisinin (ABD) dünyanın en borçlu ülke olması , üstelik borcunun da kendi merkez bankasının matbasında bastığı para biriminde olması akıl almaz.

Bu konuda maalesef kişilerin kendilerini geliştirmekten başka yapabilecekleri bir şey bulunmuyor çünkü bu konular eğitim sisteminin içerisinde bulunmuyor. Spekülasyon ve diğer algoritmik trade işlermleri piyasaları domine etse dahi uzun vade de değer yatırımcılığı hala kişiler için bir fırsat olmaya devam ediyor. Sadece insanların neye ortak olduklarını bilmeleri gerekiyor. Biraz sabır ve biraz disiplin ile belirli bir vadede iyi yatırımlar yapmak mümkün. Ufakta olsa başlamak gerekiyor. Babil’in En Zengin Adamı kitabında “Zenginlik, ağaç gibi önce küçük bir tohumdur. Biriktirdiğiniz ilk bakır para, büyüyecek olan servetinizin ilk tohumudur.” der. ABD’nin rezerv para birimi olması şu anki şirketlerinin gücünden kaynaklanıyor ancak işler değişirse işte o zaman basılan bu paralar ciddi anlamda bir sorun olabilir.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s