“Ayakkabı Gurusu” (İng. orjinali Shoe Dog) 2016 senesinde Phil Knight tarafından yazılmış, Pegasus yayınları tarafından 2017 yılında Türkçe’ye çevrilmiş, spor eşyaları üreten dünyaca ünlü “NIKE” markasının kuruluşundan halka arzına kadar geçen süredeki hikayesini anlatan bir şirket-biyografisi kitabıdır.
NIKE Şirketinin kurucusu Phil Knight, Amerika Oregon’da büyümüş ve iyi bir eğitim almış birisidir. Doğduğu zamanlarda Oregon, özellikle koşu sporu için bir cennet durumundadır. Efsanevi koçlar ve sporcular Oregon’dan çıkmaktadır. Phil Knight, üniversitede Japon ayakkabıları üzerine yazmış olduğu bir tezden yola çıkarak bunun iyi bir iş olabileceğine inanır.
Öncelikle üniversiteyi bitirdikten sonra bir dünya turuna çıkan Phil Knight, turun bir yerinde artık gezmeye devam etmek istemediğine ve bu tezde yazmış olduğu fikri hayata geçirmeye karar verir.
Genç yaşında, kendi firması olmadan Japonyada TIGER fabrikasını gezen Phil Knight bu firma ile bir anlaşma yapar. 300 adet ayakkabı siparişi ile başlayan Phil Knight, eski atletizm koçu Bill Bowerman ile firmanın kuruluşunda ortak olur. (Bir işi çok seven bir kurucu ile bir işin duayeni ortak ciddi bir kaldıraç kuvvetidir.) Daha sonra hızla büyüyen firma işe bir kaç heyecanlı kişiyi daha işe alır. Satışlar çok iyi gitmeye başlar ve kurmuş olduğu Blue Ribbon firması büyümeye başlar.
Bir süre geçtikten sonra TIGER markası ile zorlu süreçler yaşayan Phil, markanın sürekli olarak distribütörlük konusunda sıkıntı yaratması ve başka firmalara distribütörlük vermesi sebebiyle bir yol ayırımına gelir.
Bir noktada başka fabrikalar ile görüşen Phil Knight, bir üniversite öğrencisine logosunu 35$’a yaptırdığı NIKE markasını üretebilecek bir fabrika bulur ve piyasaya bu ürünleri satmaya başlar. Her sene satışını ikiye katlayan firma büyüdükçe büyür ancak bir yerden sonra gerçek potansiyeline ulaşması için çok daha fazla nakite ihtiyaç olduğunu anlar.
Michael Jordan gibi ünlüler ile başarılı ortaklıklar kuran NIKE firması 250.000 dolar ödediği M. Jordan ile AirJordan modelini çıkartırlar ve ilk sene 4 milyon dolardan fazla satış yaparlar. Bunun gibi iyi sponsorluk anlaşmaları yapan firma hızla büyümeye devam eder.
Başından beri halka açılmak istemeyen firma en sonunda doğru zamanın geldiğine inanır ve 1980 yılında halka arz gerçekleşir. (Bir yan not olarak NIKE firmasının 2018 geliri 37 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 150.000 dolar bir sermaye ile kurulan şirketin geldiği nokta gerçekten dudak uçuklatan cinsten bir başarı.)
Benim kitaptan bir kaç çıkarımım oldu,
- Özkaynak ve özsermaye önemlidir. Her sene satışını ikiye katlayan NIKE markası, kuruluş sermayesi 150.000 dolar olan bir marka olduğu için, ilk 10 milyon dolarlık satışlarına ulaşması tam 7 sene sürmüş. Bu süre içerisinde artan tüketici talebi ile sermaye sıkıntısı yüzünden stok alamaması arasında çetin bir savaş verilmiş. Buradan benim çıkartmış olduğum sonuç büyüyebilmek için özsermayenin ve/veya kredibilitenin yüksek olması önemli bir detaydır. Ancak bundan daha da önemlisi “Kişinin özgüveni, özkaynaklarından ve nakitten çok daha önemlidir. Kendisine güvenmeyen bir kişi çok fazla bir iş başaramaz.”
- İlk işe alınan insanlar mutlaka tutkulu insanlar olmalıdır.
- Phil Knight’ın ayrıca ilk işe aldığı insanlar o işe ihtiyacı olan insanlardır. Bu marka ile birlikte var olan insanlar markaya ekstra çaba sarf etmektedir.
- Bir şirketin yönetimi çok fazla dağıtılmamalıdır. Phil Knight halka arz sırasında da kararların hızlı alınabilmesi ve bütünlüğün sağlanabilmesi için çoğunluk hisseyi elinde tutmuştur. Kurucu ekipte buna destek olmuştur.
- Yapılan iş için tutku duymak en önemli şeydir.
Kitaptan altını çizdiğim bazı cümleler,
- Korkaklar hiç başlayamadı. Zayıflar yolda öldü; bizi var eden yolda.
- Başlamak neden hep bu kadar zor ?
- Hedef, eylemin kendisidir.
- Büyük bir yarışa başlamadan önce her zaman pistte şöyle bir yürümek istersiniz.
- En önde koşanlar hep en çok satanlar ve en çok riske girenlerdir.
- Kendin yol olmadan, o yolda seyahat edemezsin.
- Zen felsefesine göre doğrusal düşünce bir yanılsamadan başka bir şey değildir.
- Bir dağı yerinden oynatan adam küçük taşları götürerek başlar.
- Bir kaplan en iyi aç olduğunda avlanır.
- İnsanlar istemsiz olarak rekabetin her zaman iyi bir şey olduğunu, her zaman insanın içindeki en iyiyi ortaya çıkardığını varsayarlar. Ancak bu sadece rekabeti akıllarından çıkarabilen insanlar için geçerlidir. Atletizmden öğrendim ki rekabet sanatı, unutma sanatıdır ve şimdi kendime bu gerçeği hatırlattım. Sınırlarınızı unutmalısınız. Kuşkularınızı, acılarınızı, geçmişinizi unutmalısınız.
- Kazanmak için değil, kaybetmeyi önlemek için savaş. Çok sağlam bir kaybetme stratejisiydi bu.
- Hiçbir parlak fikir bir toplantı odasında doğmamıştır. Fakat bir çok aptalca fikir orada ölmüştür. F. Scott Fitzgerald
Ben kitabı büyük bir keyifli okudum ve sizlere de okumanızı öneririm.
One reply on “Ayakkabı Gurusu (Phil Knight)”
[…] markasının kurucusu Phil Knight, Ayakkabı Gurusu kitabında “Girişimcilik, her gün hızlı bir şekilde elli farklı problemi çözmektir. […]